9 Eylül 2014 Salı

Gözlerin bana gelecekteki bir anımı hatırlatıyor,
Çekme düşlerini düşlerimden...
Kapatma gözlerini;

Düşerim ben...

27 Mayıs 2014 Salı

Bekleyiş

Bakışlarınla ektiğin aşk tohumları;
Sürülmeyi bekliyor;
Güneşten, yağmurdan ve senden yoksun bir ahval ile…

Bekleyiş;
Güneş tadında sabahı,
Yağmur tadında bulutu…

Bekleyiş;
Sabahı sen olan,
Yağmuru sen kokan…

Bekleyiş;
Sabrı yaradandan,
Yarası yardan…

Bakışlarınla ektiklerin,
Bekleyişte şimdi;

Senli umutlar bahçesinde…

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Her şeyde bulabilirim oysaki seni,
Mesela sararırken bir ağacın yaprakları;
Dalından kopuşunda baharın…
Ya da bir semt pazarında;
Annesini kaybetmiş bir çocuk telaşesinde…
Bir şairin teşbihinde gizlenmişsindir belki de;
Kafiyesi olmuşsundur hayatın…
Sen, gökyüzünde;
Yıldızlarla dansta…
Sen bulutlarda;
Yağmur damlalarında…
Sen, baktığım her yerde,
İşittiğim her seste,
Saat on ikide;
On ikinin hem gündüzünde hem gecesinde…
Sen, sensizliğin ilk hecesinde…
Bulabilirim seni;
Aradığım her yerde,
Ama ben bulmak sevdasında değil,

Kaybolmak manasındayım; gözlerinin yeşilinde…

25 Mayıs 2014 Pazar

Hangi benzetmede aradıysam sensizliği;
Edebi bir yoksunluk hissettim…
Hangi yollarda gözlediysem dönüşünü;
Ebedi bir yoksulluk fark ettim…
Hangi vakit senli bir kafiye geldiyse aklıma;
Sensiz olan tüm şiirleri terk ettim…
İçinde sen geçen her soruda;
Sensiz cevapları zikrettim…
Nezaketimde saklı değildi;
Seni siz yapan cümleler…
Sen-i Siz yapan;
Gayr-i senli gülüşlerdi…

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Bir ölüm sabahına uyanmak;
İçinde sen kokan bir şiir bahçesinde…
Belki de kafiyeli bir gül demetinde;
Seni koklamak; dikenler üzerinde…

Güneş gibidir içi senli umutlar,
Mutluluk tarlasına yağmur döker bulutlar,
Yokluğunda her mevsim kış iken,

Bahar bile; sen gülünce bahar kokar…

4 Mayıs 2014 Pazar

Yalnızlık

Gökyüzünde arar insan yalnızlığı,
Arar da bulamaz yıldızlar kalabalığında...
Ne zaman ki bir gök gürler kalbinin çöllerine;
O zaman bir yalnızlık çiçeği yeşeriverir gönlünde...

16 Mart 2014 Pazar

Direniş

Direniyorum beş yıldır;
Senli gönül bahçesinde,
Gül saydım her bir yılı;
Biriktirdim kalbimde…

8 Mart 2014 Cumartesi

Sensizlik

Dizelerarası kelimeler artık sensiz,
Ve mahrum ;
Okunmaya yüz tutacak gayrisenli bir şiir…
Şimdi mısralar yalnız,
Ve sessizliğe bürünmüş;
Ahenkten uzak,
Kafiyeden yoksun,
Manadan  - yine- sensiz…
Okundukça yâri yâre özletmek yerine artık,
Yırtılıp; bir kenara atılmak istenecek,
Ki o bitkin,
Ki o yorgun;
Biçare bir sensizlik şiiri olacak…
Kendine bir benzetme ararken;
Gökyüzünde, bulutlarda ve yıldızlarda,
Elini uzatırken;
Bir ilkbahar ikindisinde Güneş’e
Bir Ağustos yatsısında Ay’a,
Burnunda tüterken;
Tozlu bir gönül toprağına düşen,
Baharı hatırlatan,
Soğuğu unutturan,
Sisli ancak kendi içinde hisli;
Yağmur kokusu…
Ve şimdi sen ey şiir,
Sen ve senin mısraların;
Ne sıcak olacak artık;
O’nsuz bir yaz öğlesinde
Ne de bir yakamoz olacak;
Denizin gölgesinde…
Evet, sen ve senin mısraların;
Ben olacak artık..
Ben olup eksik kelimesini ararken,
Bulduğunda bilemeyecek;
Hangi öğenin yanında,
Hangisinin ötesinde veya berisinde tutacağını…
Özne olsa, yüklem biraz eksik,
Dolaylı bir tümleç olsa,
Öznesi doğrudan ve küllen bitik…
Vel hasıl kelam ey şiir,
Ha bir kelime eksik
Ha bir kelime fazla…
Nerede nasıl tutacağını bilemedikten sonra;
Aşsan da kıtalararası mısraları,
Ulaşsan da engin dizelere,
O kelimeye;
Kavuşamayacaksın…


16 Şubat 2014 Pazar

Yalnızlık

Şimdi bir rüzgar gibi çarpıyor bakışların kalbime;
Bazı gündüzler gibi karanlık...
Değdiğinde tenin; bir güneş misali tenime,
Yakar geceleri; bir yıldız aydınlığında yalnızlık...

Ey Yar!

Ey, fikri gül koklamış, zikri aşk kokan yar!
Tene değdirdiğin bakışlarından;
Ab-ı hayat akıyor sanki de yaşam veriyor ölüntüme…

Ey gecenin karanlığını ümit dolu gündüzlere çeviren yar !
Sanki yıldızları serdin, güneş gönlünün bahçesine de;
Umut tarlasında seyyah oldum; ay yüzünün sayesinde…

Ey yarenine sebeb-i nefes olan yar!
Senden bir adım kaçış, beni sana adın kadar yaklaştırdı da;
Diyemedim sözlerimi gözlerine; lisan-ı kalp ile…

Ey müdafa-i nefsimin birinci dereceden mesul’ü yar!
Yarasını açtığın dert; şifa bekler ellerinden,
Saçlarına değen yağmur; damlıyor gözlerimden…

Ey yolculuğun rotası, Aşk’ımın haritası yar!
Tayin et yönümü de yöneleyim kaderime;
Aşıklar dergahında şükredeyim kederime…

Sen

Bir sızı var derinlerde,
Küçük fakat içimi dağlayan bir sızı...
Çağlayan misali koparıyor denizdeki ıssızı,
Götürüyor kalbimi;hırlısı,hırsızı...
Bir figan,bir feryat,
Öyle bir ses ki gelen;sensizlikten,
Sensizlik sessizliğim oluyor aniden…
Susuyorum,SEN aklıma gelince,
Hem dilim tutulmuşçasına ,
Hem de çölde serabım senmişçesine:
Susuyorum...
Bir gözüm arıyorsa seni deryada
Diğeri muhakkak ki semada...
Bir gün tutamıyorum yaşlarımı,akıtıyorum gözlerimden,
Saçlarının teline değen yağmur;değildir gökyüzünden,
Benliğim yağıyor suretine ,çıkıyor benden,
Sende buharlaşıp bensizliğime dönüyorum...
Sabahın güneşinde uyanıp,
gözlerinin yeşilinde dalıyorum hayallere,
Ortasında göremezken gerçekleri bir ama gibi,
Hayallerim örtüyor yaramı,şekilsiz yama gibi.
Sen…Sen ki kızgın demirden bir köprü,
Ve sen;altında alev alev akan bir ırmak…
Derler ki;aşk yoludur bu:
Yoktur kaçış,yoktur kurtulmak.
İşte ben,bu yolda yandım;
Geçmeye çalışırken “sen” köprüsünden,
Yine sana düştüm,akıyorum nehrinden…
Vuslat mıdır yolun sonu?kader bu,bilinmez,
Beklemem aşktandır yoksa sabır yetmez.
Geçti günler,haftalar aylar,
Ve geçecek seneler,hayatlar üzerinden…
Önsözüm sendin sözümse seviyorum,
Bu böyle biline dönmem bu sözden…

Ve Aşık Olurken

Ve aşık olurken... 
Sormadığın bir soru varsa, yada her cümlenden sonra virgül geliyorsa
Adını koyamıyorsan eğer birşeyin; Aşkın ortasındasın. 
Ulaşamıyorsan kıyıya,fakat boğulmuyorsanda, 
Can simidin aşkın ilacıdır! 
Göz pınarlarında biriken yaş hiçbir şelaleye akamıyorsa, 
Ve o gözler başka türlü bakamıyorsa, 
Ağzından çıkamıyorsa kelimeler, çıksa da mantığa ulaşmıyorsa; 
İşte aşık olurken...
Tarifsizliğin tarifi oluyor bunlar... 
Ve aşık olurken... 
Sızlarken dizinin dibinde; 
Kendi kendine yalvarırcasına, 
Aynayı alıp kendi yüzüne ağlarcasına ertesi günün ızdırabını yaşamak ümidiyle;
Kabus dolu uykuya koşarcasına, yürüyorsan...
İşte aşık olurken... 
Ve aşık olurken... 
Elinle ittiklerin bir kenara, geride bıraktıkların bilinmiyorsa, 
Ve o gözler geriye dönüp bakmıyorsa, 
Yani dünya umur değil, acı gurur olmuyorsa, 
Hatta çemle takanlar kendi ayakların oluyorsa; 
Sözleri bırakıp bakıyorsun:işte aşık olurken... 
Hababam sınıfına gülmeyi bırakıp Sweet november da ağlayamadıgında
Melekler şehrinde şeytan olduğunda 
Yani roller sana ters baktığında 
Hala başroldesin sanıyorsan, 
İşte aşık olurken... 
Ve gözler başka bakmayı bile bırakıp hiç bakmıyorsa,
Mantıksız kelimeler dahi çıkmıyorsa 
Ve virgüller noktaya dönüşüyorsa... 

Elveda...İşte elveda... 

Sensizlik Ezgisi

Hani uzaktı ya diyarlar; şarkılarda,
Sen gittiğinden beri...
Hani şarkılar, Şark'ın ezgisindeydi ya; yokluğunda,
Kayıptı yurdu, kayıptı yeri...
Kaç bulut eskitti bu gökyüzü;
ve kaç yağmur yağdırdı tenimize...
Kim bilir, ne çiçekler açtırdı;
Umutsuzluk bahçesi iken, gönlümüze...
Baharımız mevsimdi bizim;mevsimimiz yeşil !
Gökyüzümüz bahardı;yağmurumuz hep çisil !
Gecemiz ise gündüzdü; aydınlığa delil ,

Varlığımız yokluktandı; yokluğumuz hep yeşil...

Sensiz Gemi

Gönlümden bir nehir aktı dün yine; sen denizine,
Savruldum dalgalarınla bir kıyıdan bir başka kıyıya.
Liman aradım kendime ,artık durmak vaktiydi,
Durmak...Düşünmeden yaşamak vakti...
Bir liman lazımdı;evet, bir aşk limanı,
İçinde sevmek yüklü gemiler barındıran,
Ve hiç bir geminin hiç bir zaman ayrılmadığı…
Beni bekleyen bir vakit gelmeliydi,
Bir sen vakti,
Bir seher vakti…
Sen lazımdı bana ...
Sen,ben ve deniz,
yahut
sen, ben ve liman;limanımız;
Aşk limanı...
Kalkacaksa tek bir gemi kalkmalı, seni beni ve…
“Ve” den sonrası yok işte,
seni ve beni taşıyan bir gemi…
Dolayısıyla nesillerimizi taşıyan bir gemi,
Dolayısıyla aşkı taşıyan bir gemi…
Çıkmalıyız artık yola, kaybolsak da beraber, savrulsak da,
Hangi kıyıya vurursak vuralım; 
Gün batımını yaşamalı beraber,
Gün doğumu; yine beraber…
Sonra biz liman olsak birbirimize,
Sen bana; sen limanı,
Ben sana; ben limanı…
Gitsek; yine savrulsak…
Dönsek dolaşsak ve,
Sen limanına ulaşsak...
Tazelesek denizlerde aşkımızı
Yıkasak; paklasak...
Bir deniz düşün ki; sen barındıran..
Bir deniz düşün ki; ben barındıran...
Bir düşün ki; sen ve ben, kendi denizimi yaşasak...
Bir hayat düşün içinde sadece


Sen ve ben…